Kıbrıs’ta Ev Almak Mantıklı mı?
Kıbrıs’ta ev almak mantıklı mı? Son yıllarda bu soru, hem yatırımcılar hem de yeni bir yaşam kurmak isteyenler arasında giderek daha sık sorulmaya başlandı. Doğal güzellikleri, güvenli yaşam koşulları, uluslararası eğitim olanakları ve turizmdeki hızlı gelişimiyle Kuzey Kıbrıs, farklı coğrafyalardan gelen bireylerin dikkatini çekmeye devam ediyor. Ancak yalnızca cazip manzaralar değil; uygun maliyetler, döviz bazlı kazanç potansiyeli ve artan uluslararası ilgi de bu soruyu daha anlamlı hale getiriyor. Bu yazıda, tüm bu etkenleri detaylı biçimde ele alarak Kıbrıs’ta ev almak gerçekten mantıklı mı, birlikte analiz edeceğiz.
Mart 2025 itibari ile halen uluslararası olarak tanınmayan Kuzey Kıbrıs, 50 yılı aşkın ambargo, göz ardı edilmişlik ve tartışmalara rağmen her geçen gün tüm dünyadan daha fazla insan tarafından ziyaret edilmeye ve ilgi çekmeye devam ediyor.
Kıbrıs’ın kuzey ve güneyindeki temsilcilerle birlikte Türkiye, Yunanistan, İngiltere, ve Birleşmiş Milletler’in de katılacağı yeni bir görüşme ve anlaşma sürecinin Cenevre’de başlarken, Kuzey Kıbrıs ve Türkiye yönetiminin geçtiğimiz yıllarda gerçekleştirilen görüşmelere göre federasyon ve birleşme fikrine daha uzak olduğunu, Kuzey Kıbrıs’ın bağımsızlığı konusunda daha net bir tavır sergilediğini söylemek yanlış olmayacaktır.
Görüşmelerin nasıl sonuçlanacağını şu anda öngörmek imkansız olsa da, bu yazımızda Kuzey Kıbrıs’ın nasıl popülerleşmeye devam ettiğini, dünyanın her noktasından birçok kişinin neden ve ne oranda Kuzey Kıbrıs’ı tatil, yaşam, yatırım, ve eğitim için tercih ettiğini detaylı olarak, sayısal verilerle birlikte inceleyeceğiz.
“Kıbrıs’ta ev almak mantıklı mı?” sorusu, sadece ekonomik değil aynı zamanda sosyokültürel faktörlerle de değerlendirilmeli. Kuzey Kıbrıs’ın sunduğu avantajlar, bu soruya yanıt arayan yatırımcılar ve yerleşim düşünen bireyler için çok sayıda fırsatı içinde barındırıyor.
Kuzey Kıbrıs’ın Artan Popülaritesi ve Gelişim Dinamikleri
Kıbrıs, birçok ülke ile kıyaslandığında sunduğu imkanlar sebebiyle dünyada diğer ülkelerde yaşayan kişiler tarafından aslında Güney ve Kuzey olarak ayrılmasının öncesinde de yatırım, yaşam, eğitim, ve tatil için çok ciddi bir tercih noktasıydı.
1974 sonrasında adadaki belirsizlikle birlikte bu süreç yavaşlamış olsa da özellikle 2000’lerin başından itibaren bilgiye ulaşımın artması, Kuzey Kıbrıs ve Türkiye’nin çalışmaları, ve yabancı ülke vatandaşlarının adayı ziyaretlerinin artmasıyla birlikte bu sürecin geride kaldığını gözlemleyebiliyoruz.
Kuzey Kıbrıs’a gelen kişilerin tercihlerini en çok etkileyen ve öne çıkan faktörler:
- Diğer ülkelere göre kayda değer oranda düşük suç oranına sahip olması
- Turizm ve otelcilik konusunda geçmişten gelen, kendini kanıtlamış bir bilgi birikimi ve işletme kabiliyeti olması
- Uluslararası kalitede eğitim alabileceğiniz akreditasyonları bulunan ortaöğretim ve yükseköğretim kurumları (üniversiteleri) bulunması
- Adada yaşayan büyük bir kesimin İngilizceyi iyi seviyede anlaması ve konuşabilmesi
- Yaşam maliyetlerinin birçok benzer standarttaki ülkeye göre daha düşük oluşu
- Gayrimenkul alımı ve kiralama rakamlarının benzer şartları sunan ülkelere göre kayda değer oranda düşük oluşu
- Yurt dışından gelerek Kıbrıs’a yerleşen kişilere, yurt dışında elde ettikleri gelirler için ek bir vergilendirme olmayışı
Kuzey Kıbrıs’ta Güvenlik Nasıl Sağlanıyor ve Ne Kadar Güvenli?
Güvenli bir yaşam arayışı içerisinde olan bireyler için “Kıbrıs’ta ev almak mantıklı mı?” sorusu, artık sadece bir yatırım tercihi değil, aynı zamanda yaşam kalitesini belirleyen önemli bir karar noktası haline geliyor. Kuzey Kıbrıs’ın düşük suç oranı, bu kararı verirken önemli bir etken olarak öne çıkıyor.
Bir ülkeyi farklı amaçlarla değerlendiren birçok birey için, amaçları ne olursa olsun en önemli konulardan birisi güvenliktir. Bireysel güvenlik algısı eğitim, turizm, yatırım, ve yaşam başta olmak üzere ülkelerin yurt dışındaki algısını belirleyen en önemli faktördür. Kuzey Kıbrıs, çok büyük bir ülke olmaması ve ada ülkesi olmanın da avantajı ile bireylerin güvenliğini diğer ülkelere göre çok daha iyi kontrol edebilen, güvenliği bozmaya çalışan bireyler için de tekrardan giriş imkanlarının kısıtlandığı bir ülkedir.
Dünya genelindeki turizm, eğitim, ve yaşam için tercih edilen popüler destinasyonlarla karşılaştırdığımızda da Kuzey Kıbrıs’ın suç oranının ne kadar düşük olduğunu ve birçok insanın Kuzey Kıbrıs tercihinde güvenliğin etkisini görebiliyoruz.

Grafik: (KKTC Nüfusu vatandaşlar ve vatandaş olmayanlar dahil olarak 900.000 kişi varsayılmıştır.)
Dünya genelinde 100.000 kişi başına işlenen suç sayılarına bakıldığında, Yunanistan ve İspanya gibi Avrupa’nın nispeten güvenli ülkelerine kıyasla Kuzey Kıbrıs genel suç oranı bakımından ortalama 4 kat daha güvenli iken, İngiltere ve A.B.D.’nin en popüler şehirleriyle kıyaslandığında Kuzey Kıbrıs’ın ortalama olarak 20 kat daha güvenli olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır.
Suça bağlı hayatını kaybeden kişiler için 2023 ve 2024 yılı verileri karşılaştırıldığında nüfusa oranla Türkiye genelinde KKTC’ye göre 2 kat daha fazla kişinin hayatını kaybettiği, yine KKTC geneli ve diğer ülkelerdeki popüler şehirlerin istatistikleri karşılaştırıldığında ise Los Angeles’ta 14 kat, Miami’de 12 kat, San Fransisco’da 10 kat, İstanbul’da 4,2 kat, Berlin’de 3 kat, Londra’da 2 kat daha fazla kişinin işlenen suçlar sebebiyle hayatını kaybettiği görülmektedir.
Birçok bireyin gerek kendi güvenliği, gerek ailesinin geleceği için KKTC’de yatırımı, yaşamayı, tatil yapmayı, ve eğitim için çocuğunu Kuzey Kıbrıs’a göndermeyi tercih etmesinin sebeplerinden birisi bu rakamlardır.
Özellikle toplumun daha kırılgan kesimleri için öncelikli olan güvenlik konusundaki duyarlılık, belirli bir yaşa gelmiş, kendini eskisi gibi savunamayacak veya savunmayı istemeyecek kişiler için daha da önemli hale gelmektedir. 2023 yılında Forbes dergisinde yayınlanan makale ile Avrupa standartlarında bir emeklilik hayatı için en mantıklı seçenek olarak 2. sırada Kuzey Kıbrıs’ı gösterilmiştir.
Yaşı ilerlemiş bireylerin dışında uzaktan çalışma şansı olan kişiler için de Kuzey Kıbrıs yaşam ve hayat kalitesi olarak çok güzel bir seçenektir. Belirli bir geliri olduğunu belgeleyen bireyler kendisi ve ailesi için Kuzey Kıbrıs’ta Oturum İzni alarak adada yaşamını sürdürebilir.
Kuzey Kıbrıs’ta Gayrimenkul Alım Gücü
Kuzey Kıbrıs’ta Türk Lirası kullanılması ve gündelik ekonomik hayatın Türkiye’deki ekonomik gelişmelerden etkilenmeye açık bir yapıda olmasına karşın, ada ülkesi olması ve iş gücü ihtiyacı sebebiyle Kuzey Kıbrıs’taki gayrimenkul alım gücü bölgedeki benzer ülke ve dünyanın birçok noktasına göre kayda değer oranda iyi durumdadır. 1 Ocak 2025 itibari ile 44.000 ₺ seviyesine yaklaşan brüt asgari ücret, net 38.000 ₺ civarındadır.
Bu rakamın iyileştirilmesi ve daha iyi hayat şartlarına sahip olmak tabi ki herkesin temennisidir ancak sayısal analiz olarak dünyadaki diğer ülkelerin asgari ücret rakamları ve gayrimenkul metrekare satış fiyatları ile karşılaştırdığımızda Kuzey Kıbrıs ev almanın en kolay olduğu ülkelerden birisidir.
Mart 2025 itibari ile KKTC geneli için satışta olan tüm gayrimenkullere bakıldığında ortalama satış rakamı metrekare başına 1.273 GBP olarak karşımıza çıkmaktadır. GBP/TRY olarak 775 £’a denk gelen net asgari ücret ile oranladığımızda, 1+1 ortalama 60 metrekarelik bir ev almak isteyen bir bireyin yaklaşık 98 aylık maaşı ile kendisine bir ev alabildiğini görüyoruz. Bu süre dünyadaki birçok ülkede 150-160 ay bandında olurken, ancak Dubai gibi yeni gelişen bölgelerde 120 ay gibi rakamlara düşebileceğini görüyoruz. Yine popüler gayrimenkul pazarlarından olan Karadağ gibi ülkelerde ise 360 aya kadar yükselişler karşımıza çıkabilmekte. Dolayısıyla Kuzey Kıbrıs’taki gayrimenkul piyasasının Dubai, Karadağ, Gürcistan ve diğer birçok ülke gibi yerel alım gücünü aşan ve tamamen yabancı yatırımcı ilgisi ile ilerleyebilecek bir yapıda olmadığını, iç piyasada da gayrimenkul alım gücünün ve talebinin devam edebileceğini söylemek yanlış olmayacaktır.
Sayısal verilere bakıldığında, yerel gelir düzeyine oranla konut fiyatlarının makul seyretmesi “Kıbrıs’ta ev almak mantıklı mı?” sorusuna verilen olumlu yanıtları destekliyor. Kuzey Kıbrıs, özellikle iç piyasa alım gücü ile dengeli bir yatırım ortamı sunuyor.

Grafik: Ekim 2024’te hazırlanmıştır, yukarıdaki paragraf ile küçük farklılıklar içerebilir.)
Kuzey Kıbrıs’ta Eğitim
İlk ve Ortaöğretim Etkisi
Kuzey Kıbrıs yalnızca yükseköğretim alanında değil, ilköğretim ve ortaöğretim konusunda da yurt dışından birçok ailenin tercih ettiği, İngiltere sisteminde eğitim veren eğitim kurumlarına ev sahipliği yapmaktadır. İngiltere’nin önceki dönemlerde kullandığı eğitim sistemiyle ilgili geçmişten gelen bilgi birikimi, deneyim, ve bağlantılar ile birçok öğrenci ortaöğretim eğitimini tamamladığında İngiltere’deki üniversitelere kabul alabilmektedir. Uluslararası seviyede eğitim kalitesine karşın öğrenim ücretleri olarak Türkiye’de aynı kalitede eğitim veren kurumlarla karşılaştırma yapıldığında Kuzey Kıbrıs’taki ilköğretim ve ortaöğretim ücretlerinin İstanbul, İzmir, Ankara, Antalya gibi şehirlerdeki eğitim ücretlerinden ortalama %60 daha uygun seviyede olduğu görülmektedir.

Tablo: Kuzey Kıbrıs’ta Faaliyet Gösteren Kaliteli Öğretim Kurumlarının 2024-2025 Örnek Ücretler Tablosu
Okul ücretlerinin uygun oluşu, uluslararası eğitim kalitesi, ve eğitimin tamamlandığında yurt dışındaki üniversitelere kabul alma kolaylığı sebebiyle birçok aile, çocuklarının eğitim hayatı için Kuzey Kıbrıs’a yerleşmeyi tercih etmektedir.
Yükseköğretim Etkisi
Kuzey Kıbrıs nüfusuna oranla ciddi anlamda yurt dışından öğrenci alan bir ülkedir. Kıbrıs Türk Ticaret Odası (KTTO) tarafından yayınlanan 2020-2021 öğrenci sayıları ve eğitim istatistiklerinde de görüldüğü üzere yükseköğretim kurumlarında eğitim alan öğrenci sayısı yıllık 100.000’i aşmış durumdadır. Yukarıda bahsedildiği üzere adanın güvenli oluşu en büyük etkenlerden birisi olurken, Doğu Akdeniz Üniversitesi ve Yakın Doğu Üniversitesi gibi adanın köklü eğitim kurumlarının yıllar boyunca tekrarlayan şekilde dünyanın en iyi 1000 üniversitesi arasında bulunması üniversitelerin eğitim kalitesini tescillemiştir. Üniversitelerin eğitim ücretlerinin Türkiye ve yurt dışındaki diğer eğitim kurumlarına kıyasla daha uygun oluşu ama buna karşın sahip olduğu akreditasyon ve denklikler ile alınan eğitimin Avrupa ve A.B.D. düzeyinde de karşılık bulması da adanın eğitim yönüyle birçok öğrenciye ev sahipliği yapmasının en büyük sebeplerinden birisidir.

Grafik: (Kıbrıs Türk Ticaret Odası, 2020-2021 Raporundan Alınmıştır)
Özellikle Türkiye, CIS ülkeleri, ve MENA bölgesindeki ülkelerde bulunan öğrenciler tarafından Avrupa’dan daha az maliyetli şekilde aynı kalitede eğitimin alınabiliyor oluşu, birçok öğrenci ve ailesi tarafından bulunmaz bir fırsat olması sebebiyle, Kuzey Kıbrıs öğrenci popülasyonu ve üniversite eğitimi bakımından güçlü varlığını sürdürmeye devam etmektedir.
Uluslararası öğrencilerin bir ülke veya coğrafyadan oluşmaması, karma yapıda olması sayesinde birçok öğrenci üniversitelerin kozmopolit yapısında yabancılık çekmeden, dünyanın farklı ülkelerinden daha kolay bağlantılara sahip olabilmekte, ve büyük şehirlerdeki trafik vb. sorunlarla uğraşmadan eğitim hayatına odaklanabilmektedir.
Kuzey Kıbrıs’ta eğitim gören öğrenci topluluğu, adadaki gayrimenkul yatırımlarını da hızlandırmaktadır. Öğrencilerin konaklayabileceği birçok farklı yurt olanakları bulunsa da birçok üniversitede yurtlar istenen kapasitede değildir. Üniversiteler içerisinde bulunan yurtlardan bazıları üniversitelere ait, bazıları ise özel yurtlardır. Üniversitelere ait yurtlarda öğrenciler istediği seviyede mahremiyet bulamadığı, özel yurtlarda ise yurt fiyatları ile kiralık ev fiyatları arasında da büyük bir fark bulunmadığı için adaya adaptasyon sürecini tamamlamış olan birçok öğrenci yurtlardan ayrılarak kiralık evlerde kalmayı tercih etmektedir.
Eğitim için adaya gelen öğrencilerin konaklama tercihleri, aynı zamanda yatırımcılar için fırsatlar doğuruyor. Bu noktada “Kıbrıs’ta ev almak mantıklı mı?” sorusu, kira getirisi potansiyeli açısından da yeniden gündeme geliyor.

Tablo: (Üniversite ve Yurt İsimleri Anonimleştirilmiş Olup, Fiyatlar 2024-2025 Öğretim Yılı için Geçerlidir)
Neden Yurtlar Yerine Kiralık Ev Tercih Ediliyor?
Kuzey Kıbrıs’ın tanınan bir üniversitesindeki özel işletilen yurt fiyatlarına baktığımızda, oda arkadaşı olmadan tek kişi konaklamak isteyen bir öğrenci için ortalama fiyat: 5.950 USD bandında olurken, odasını bir oda arkadaşı ile paylaşmayı düşünen öğrenciler için bu rakamın kişi başı ortalama 3.725 USD bandında olduğunu görüyoruz. Ayrıca bu fiyatlar yaz okulunu kapsamamakta olup, 10 aylık fiyatlar olarak verilmektedir. 12 Aylık olarak hesapladığımızda tek kişi kalmak isteyen bir öğrenci toplamda ortalama 7.140 USD / Aylık 595 USD, iki kişilik odalar için ise kişi başı 4.470 USD yıllık / aylık 372 USD rakam ile karşılaşmaktadır. Dolayısıyla birçok öğrenci bu rakamları yurtlara ödemek yerine eğer tek yaşamak istiyorsa aylık 400-500 USD bandında stüdyo veya 1+1 daireleri, iki kişi yaşamak istiyorsa toplam 500-650 USD bandında 2+1 daire tutmayı tercih etmektedir.
Kuzey Kıbrıs’ta Turizm Sektörü ve Gelişimi
Kuzey Kıbrıs’ın ve gayrimenkul piyasasının gelişiminde en çok rolü olan faktörlerden birisi de adanın turizm konusundaki aldığı ciddi taleptir. Birçok kültüre ev sahipliği yapmış tarihi, dünyanın en temiz denizine sahip olması, adadaki otel ve casino sektörünün tüm dünyada tanınırlığı, ve tatil maliyetlerinin benzer ülkelere göre daha düşük olması sebebiyle dünyanın 120 farklı ülkesinden turistlerin Kuzey Kıbrıs’ bir tatil noktası olarak tercih ettiğini görmekteyiz.
Özellikle birçok ülkede hikayesi bilinen Kapalı Maraş’ın turizme açılması ve yeni Ercan Havalimanı’nın da hayata geçişiyle birlikte 2024 yılı içerisinde gelen turist sayısı bir önceki yıla göre %5,1 artış göstererek 4.040.200’ye ulaştı. 2024 yılında en çok turist gelen 8 ülke sırasıyla Türkiye, İngiltere, Almanya, İsrail, Rusya, Norveç, Belçika, ve ABD oldu.
Gelen turist sayılarına bakıldığında başka birçok ülkeye göre nominal değer olarak küçük bir rakam gibi görünse de, daha iyi fikir oluşturması açısından güçlü bir örnek olarak Türkiye’deki turizm sektörü ve KKTC’deki turizm sektörünü karşılaştırmalı olarak ele alabiliriz.
Turizm sektörüyle paralel gelişen konaklama ihtiyacı, bireysel yatırımcıların gayrimenkul projelerine yönelmesini teşvik ediyor. Bu bağlamda “Kıbrıs’ta ev almak mantıklı mı?” sorusu, kısa vadeli kira getirisi arayan yatırımcılar için oldukça geçerli bir hale geliyor.
Kıbrıs’ta Turizm Konaklaması ve Gelir Oranları

Grafik: Nüfusa Oranlanmış Şekilde 2024 Yılı Turist Sayıları
Türkiye 100 milyon kişiye yaklaşan nüfusu ile 2024 yılı içerisinde 60 milyon kişiye yakın yani nüfusunun %60’ı oranında turist ağırlamıştır. Bu rakam KKTC’de nüfusa oranlandığında %300’ün üzerindedir.
Yine Türkiye ve KKTC arasında turist sayıları artış oranlarını 2022 ve 2024 arasında incelediğimizde, bir önceki yıla göre gelen turist sayılarında KKTC’de 2023 yılında %30 üzerinde artış, 2024 yılında ise %20 artış yaşanmıştır. Buna karşın Türkiye’deki turist sayısı artışının 2023 yılında %10, 2024 yılında ise %8 oranında gerçekleştiğini görmekteyiz.

Grafik: 2022 – 2024 Gelen Turist Sayıları Artış Oranları
Otel Doluluk Oranları ve Düşüşün Sebepleri
Türkiye ve KKTC’de gelen turist sayılarında artış yaşanmasına rağmen, iki ülke arasındaki otel doluluk oranlarının hem ciddi anlamda farklı seviyelerde olduğunu, hem de otel doluluk oranlarının iki ülkede de yıllar içerisinde düştüğünü gözlemlemekteyiz.
2019 yılına baktığımızda Antalya ve Türkiye genelinde otel doluluk oranları %65 üzerindeyken, bu oran 2024’e geldiğimizde %60’ın altına inmiş durumdadır. Aynı dönemde KKTC’deki doluluk oranlarına bakıldığında, 2019’da %50 olan doluluk oranının 2024’e geldiğimizde %45’e düştüğünü görüyoruz.
Peki gelen turist sayısında artış yaşandığı halde, otel doluluk oranlarının düşme sebebi nedir?

Grafik: Otel Doluluk Oranları Karşılaştırması – Türkiye ve KKTC – 2019 ve 2024
Doluluk oranlarındaki düşüş iki ülke için de 5 yıllık geçmişe bakıldığında benzer rakamlarda gerçekleşmiş olarak görünse de, detaylı olarak incelendiğinde bu oranın düşmesinde iki ülke için çok farklı sebeplerle karşılaşmaktayız.
Türkiye’deki Otel Sektörünün İlerleyişi ve Gayrimenkul Yatırımcılarının Karşılaştığı Sorunlar
2022 ve 2023 yılları arasında Türkiye’deki otel yatak kapasitesi artışının 65.000 yeni yatak kapasitesi ile yaklaşık %4 artış göstererek 1.777.000’e ulaştığı görülmekte. Aynı dönemde turist sayısına bakıldığında yatak kapasitesinedeki artış da hesaba katılarak yatırım açısından değerlendirildiğinde yalnızca %6’lık bir reel kitle artışı olduğunu görüyoruz. 2024 sonuna geldiğimizde ise Türkiye’de toplam yatak kapasitesi 2 milyonu aşmış durumda olup, bunun 650.000’e yakını ise Antalya bölgesinde yoğunlaşmıştır. Veriler göstermektedir ki, Türkiye’deki otel ve yatak kapasitesi artışı güncel turist sayılarından önde gitmekte, ve ünite başına turizm konaklama gelirlerini düşürmektedir.
Otellerde doluluk oranlarının düşmesi, ve otel gelirlerinin yalnızca konaklayan turistlere bağlı olması sebebi ile oluşan baskıdan dolayı 2023 yılında devlet tarafından yapılan düzenlemeler ile otel işletmeleri dışındaki gayrimenkuller (Daire, Rezidans vb.) AirBnB ve Booking.com gibi platformlar üzerinden listelenmesi ve kısa dönemli kiralanması zorlaştırılmış, hatta bazı durumlarda imkansız hale getirilmiştir. Bu gelişmeler sonucunda günlük kiralama yöntemiyle kira geliri elde eden gayrimenkul yatırımcılarının birçoğu piyasa dışına çıkmak zorunda kalmıştır.
Kuzey Kıbrıs’ta Otelcilik Sektörü ve Gayrimenkul Yatırımcılarının Avantajı
Aynı dönemlerde (2022-2024) Kuzey Kıbrıs piyasası incelendiğinde, otel ve yatak kapasitelerinin artan turist sayısına karşın daha kontrollü ve doğru ölçeklendirilmiş şekilde arttığını görmekteyiz. 2022 ve 2024 arasında Kuzey Kıbrıs’a gelen toplam turist sayısı %56 yükselmesine rağmen, 2022’de 26.398 olan otel yatak kapasitesi 2024 sonuna geldiğimizde yalnızca %4,5 artış göstererek 27.626’a yükselmiştir.

Grafik: 2024 Yılı – Yatak Kapasitesi Başına Ülkeye Gelen Turist Sayıları
Gelen turist sayıları otel yatak kapasitelerine oranlandığında, Türkiye genelinde otellerin her yatak kapasitesi başına yıllık ortalama 29 turist, Antalya’da ise 26 turist ağırlama şansı olduğunu görmekteyiz. Buna karşın Kuzey Kıbrıs’taki oteller yatak kapasitesi sayılarına göre 91 turist ile 4 kata yakın daha fazla potansiyel turist ağırlama şansına sahiptir.
Tabi ki bu rakamlardan sonra aklımıza gelecek ilk soru, Türkiye’nin aksine, turizm konaklama gelirleri ve turist sayısı açısından %50’nin üzerinde bir reel artış varken Kuzey Kıbrıs’ta otel doluluk oranları neden düşmüştür?
Bir turizm adası olan Kuzey Kıbrıs’ta, otellerin Türkiye’ye göre en büyük avantajlarından biri yalnızca konaklama ve turist ağırlama gelir modeline bağlı kalmayarak, casinolardan da gelir elde edebilmesidir. Buna ek olarak, turistlerin casinolara giriş yapabilmesi için otellerde konaklama zorunluluğu bulunmamaktadır. Bu sebeple, casino işletmesi olan birçok otel için misafir ağırlama masrafı ve operasyonunu üstlenmeye gerek kalmadan, otel işletmeciliğine göre daha fazla gelir elde etme şansı olmaktadır. Hatta birçok otel, yatak kapasitesinin ciddi bir bölümünü yalnızca casinolarda yüksek rakamlarla harcama yapacak müşterilerine ayırmakta olup, klasik anlamda turizm için çok az sayıda odasını hizmete açmaktadır. Bu sebeple, casino işletmesine sahip birçok otelin özellikle yoğun dönemlerde gecelik ücretlerinin ortalama 500 USD’den başladığını, yoğun olmayan sezonlarda ise gecelik 250-300 USD altına düşmediğini görmekteyiz.
Bu rakamlar ve işletme modelinden aslında yapılabilecek çıkarım, KKTC’deki otellerin Türkiye’deki oteller gibi ‘her şey dahil’ hizmet arayan ve bu amaçla gelecek turizm potansiyeline daha soğuk baktığı, mümkünse konaklama tarafında sürece çok fazla dahil olmadan casino işletmesine ağırlık vermek istediğidir.
Tam da bu noktada, bireysel gayrimenkul yatırımları devreye girmektedir. Kuzey Kıbrıs’ın turizm açısından gelişmiş birçok bölgesinde, sunduğu imkanlar ve sosyal olanaklar ile bir otel konseptinde tamamlanmış gayrimenkul projeleri geliştirilmiş ve ve geliştirilmeye devam etmektedir. Geliştirilen gayrimenkul projeleri turizm konaklamasına uygun şekilde inşa edildiği için halihazırda Kıbrıs’a gelen birçok tatilci bu projelerden yatırım yaparak hem tatile geldiklerinde ekstra bir konaklama masrafından kurtulmuş olmakta, hem de kendileri konaklamadığı dönemlerde yatırımlarını bir otel gibi işleterek kısa vadeli olarak kiralayıp ciddi bir kira geliri elde etmektedir.
Otel konseptli geliştirilen projelerden alınan konutlar bir hisse veya devremülk olarak değil, alıcıların tapulu evi olarak alınmaktadır. Özellikle yapım aşamasında yapılan yatırımlar ile faizsiz uzun vadeli ödeme planları sunulabilirken, tamamlanmış konut projeleri için Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları da dahil olmak üzere 120 aya kadar konut kredisi kullanabilme imkanı bulunmaktadır.
Kuzey Kıbrıs’ta Turist Kitlesi ve Tercihleri
İnşa edilen projeler otellere kıyasla ciddi anlamda avantajlı fiyatlar ile tatil konaklaması seçeneği sunması sebebiyle birçok turist tarafından otellerden daha çok tercih edilmektedir. Özellikle arkadaş grubu olarak gelen turistler veya kalabalık aileler için 4 kişilik otel konaklama masrafı 1 haftalık ortalama 6500-7000 USD bantlarında olurken, bu mantıkta geliştirilmiş gayrimenkul projelerinde 4 kişinin bir haftalık konaklaması 1000-1500 USD aralığında karşılanabilmektedir.
Kuzey Kıbrıs’ın birçok ülkeye coğrafi olarak yakın oluşu, adanın yılda 320 gün güneşli yapısı, ve kışların çok sert geçmemesi sayesinde, Türkiye ve birçok ülkedeki turizm anlayışının aksine, gelen turistler kendini uzun bir tatil planlamak zorunda hissetmemekte ve yılda birkaç defa kısa vadeli olarak Kıbrıs’a gelmeyi tercih etmektedir. Dolayısıyla, gayrimenkul yatırımı açısından kısa vadeli kiralama modelinde çalışan projelerde sürekli bir turist döngüsü mevcuttur.
Kuzey Kıbrıs’ta Gayrimenkul Yatırım Modelleri ve İzlenebilecek Yollar
Gayrimenkul yatırımı konusunda Türkiye ve birçok ülkeden farklı dinamiklere sahip olan Kuzey Kıbrıs’ta yapılacak gayrimenkul yatırımı için en önemli adım, yatırımdan hangi sonucun beklendiğini belirlemek olacaktır. Bu bağlamda birçok farklı model izlenebilir, ve bu modeller birbiriyle de harmanlanabilir. Ancak Kuzey Kıbrıs’ta devlet düzenlemeleri ile, yurt dışından gelen yatırımcıların yapacakları yatırımlarda belirli kısıtlamalar bulunmakta olup, bu düzenlemeler ile yerel halkın barınma ihtiyacı ve piyasa rekabeti açısından kendini koruması sağlanmaktadır. Dolayısıyla, KKTC Vatandaşı olmayan kişiler için yatırım kararı verirken bu kısıtlamaları da göz önünde bulundurmak önemlidir. Yatırım için izlenebilecek yol ve tercihler aşağıdaki şekilde örneklendirilebilir.
Kuzey Kıbrıs’ta Arsa Yatırımı Yapmak
Özellikle Türkiye’deki yatırımcıların çok tercih ettiği bir model olan arazi yatırımları Kıbrıs’ta da yapılabilmektedir. Ancak özellikle 2024 Mayıs sonrasında güncellenen yasal düzenlemeler çerçevesinde, KKTC Vatandaşı olmayan kişiler için arsa yatırımları daha kontrollü hale gelmiştir.
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları da dahil olmak üzere, KKTC vatandaşı olmayan tüm yatırımcılar için maksimum arsa alım hakkı 1 Kıbrıs dönümü (1338 m2) büyüklüğü ile limitlendirilmiş durumdadır. Alım yapılacak arazinin 1.338 metrekareden büyük olması durumunda, bireysel hisse oranı 1338 metrekareyi aşmayacak olsa dahi yabancı ülke vatandaşlarının hisseli alımına izin verilmemektedir. Ayrıca, KKTC vatandaşı olmayan herkes için 1.338 metrekareden küçük olarak yapabileceği arazi yatırımları tarla statüsünde olamaz, alınacak arsanın imar izni olmak zorundadır.
KKTC’de imar izin oranı ne kadar yüksek olursa olsun, bu şekilde yapacağınız bir yatırımda yabancı bir vatandaş olarak ticari kaygılarla inşaat faaliyeti yapma şansınızın olmadığını, yalnızca kendi kullanımınız için 1 konut inşa etme izniniz olacağını da göz önünde bulundurmak gerekir. Eğer halihazırda inşa edilmiş müstakil bir yapı almayı düşünüyorsanız, alacağınız konutun arsa büyüklüğü 2,5 Kıbrıs dönümü yani 3.300 metrekareden daha büyük olamayacaktır. Düzenlemeler çerçevesinde, ilk olarak bir arazi yatırımı ile Kuzey Kıbrıs’ta yatırım sürecinize başlarsanız, arazinizi satmadan önce başka bir konut yatırımı yapma şansınız olmayacağının farkında olarak bu yatırımı değerlendirmenizi öneririz.
Tüm bu düzenlemeler ile genel anlamda bakıldığında, kendine bir ev yapmak için arazi alımı düşünmeyen hiç kimse için ciddi anlamda uzun süre beklemeyi düşünmüyorsanız bireysel arazi yatırımının çok da mantıklı olmayacağını söylemek yanlış olmayacaktır.
Elbette ki birçok kişi 1.338 metrekareden küçük olsa bile, ileride bir müteahhit şirkete kat karşılığı veya nakit satış amacıyla arazi alımı yapmayı düşünebilir. Ancak Kıbrıs’ın yerel dinamiklerinde zaten bu tarzda mantıklı bir arsa satışa çıktığında, yurt dışından size ulaşmadan önce birçok yatırımcı ve müteahhit şirket bu arazileri görmekte, fizibilitesini yapmakta ve mantıklı bir seçenek ise alım kararını vermektedir. Dolayısıyla, bireysel bir yatırımcı olarak alacağınız araziler çok büyük ihtimalle ileride de alıcı bulsa dahi bireysel bir alıcı bulacaktır.
Kuzey Kıbrıs’ta Ticari Mülk Yatırımı Yapmak
Yukarıda bahsedildiği üzere belirli düzenlemeler sebebiyle, yerel halkın alım gücünü ve piyasa şartlarını dengelemek adına KKTC vatandaşı olmayan hiçbir bireyin ticari mülk alım hakkı bulunmamaktadır. Dolayısıyla, yurt dışından Kıbrıs’a yatırım yapmayı düşünen kişiler için bu model de uygulanamayacağı için yatırım stratejisi dışında bırakılması gerekmektedir.
Kuzey Kıbrıs’ta Konut Yatırımı Yapmak
Kuzey Kıbrıs’ta gayrimenkul alım düzenlemeleri kapsamında, yurt dışındaki bireysel yatırımcılar için en mantıklı model konut yatırımıdır. 2024 yılında çıkan düzenleme ile Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları 3 konuta kadar, diğer ülke vatandaşları ise 1 konut alımı yapabilir. Konut alışı ve satışı İngiliz Sterlini olarak döviz bazında yapıldığı, konutlarda yasal olarak döviz üzerinden kiralanabildiği için, yatırım amacımızı ve modelini birçok farklı açıdan şekillendirebiliriz.
Enflasyon ve Döviz Artışına Karşı Bir Önlem Olarak Kıbrıs’tan Konut Yatırımı
Her konut yatırımı yıllar içerisinde ilk alım rakamına göre birikiminizi enflasyon karşısında korumak için güzel bir araçtır. Ancak Kuzey Kıbrıs’ta alınan konutların Türkiye’de klasik anlamda bir konut yatırımına karşın üç ana avantajı bulunmaktadır.
İlk avantajımız, Kuzey Kıbrıs’ın bir ada ülkesi olması sebebiyle sınırlı arazi arzı bulunabilmesidir. Türkiye veya Türkiye gibi yüzölçümü daha büyük olan ülkelerde yaptığınız yatırım güzel bir konumda ise elbette ki değerlenecektir ancak arazi bedelleri ve şehrin gelişimi belirli bir limite ulaştığında bu tarz ülkelerde şehirlerin dış çeperlerden genişlemeye başladığını ve fiyatların belirli bir noktadan sonra reel olarak artış göstermediğini görüyoruz. Bu durumun en bilinen örneklerine İzmir, Antalya, ve Muğla gibi şehirlerden görebiliriz. Uzun yıllardır birçok tatilci ve sahil şeridine yerleşmek isteyen kişiler tarafından tercih edilen bu şehirler, fiyatlar belirli bir noktaya ulaştıktan sonra çevreye doğru genişlemeye ve yeni bölgeler oluşturmaya başlamıştır. Günümüzde bile halen denizden iç kesimlere doğru ilerleyen şehir yapılanması ile birlikte, sahil şeridindeki gayrimenkul yatırımlarının fiyatları reel olarak belirli bir seviyeye ulaşmış ve artış hızı yavaşlamış durumdadır.
Kuzey Kıbrıs’a baktığımızda ise, hem inşaat yapılabilecek arazilerin, hem de yüzülebilir sahil şeritlerinin sınırlı olduğunu görmekteyiz. 3.200 kilometrekarelik yüzölçümü ile Ankara’nın ⅛’i (sekizde biri) olan bir toprak parçasında, sahil şeritleri dolduktan sonra iç kesimlere ilerleyebileceğimiz alan da sınırlanmış durumdadır. Bu sebeple, Kuzey Kıbrıs’ta yapılan yatırımın, özellikle de yüzülebilir sahil şeritlerinde veya bu sahillere yakın ise her zaman daha da değerleneceğini söylemek yanlış olmayacaktır. Tüm dünyada ve Türkiye’de görüldüğü üzere denize yakın gayrimenkul yatırımları her zaman daha çok değerlenmekte ve daha yoğun ilgi görmektedir. Kıbrıs’ın da geçtiğimiz yıllardaki gelişen noktalarına ve güncel konut projelerinin ilerlediği yöne baktığımızda bu trendin devam ettiğini, ileride de devam edeceğini görmekteyiz.
İkinci avantajımız, döviz üzerinden alım-satımı yapılan, döviz üzerinden değerlenen bir gayrimenkul yatırımı yapıyor olmaktır. Son yıllarda daha sert bir şekilde hissediyor olsak da, geçmişi incelediğimizde 1965 – 2025 yılları arasında Türkiye ve Türk Lirası için son 60 yılın enflasyon ortalamasının yıllık ortalama %35,4 olarak gerçekleştiğini görmekteyiz. Ortalama yıllık enflasyonun bu kadar yüksek olduğu bir piyasada, Türkiye’deki konut fiyatlarının artışıyla birlikte yatırımımız bizi Türk Lirası bazında enflasyondan koruyormuş gibi görünse de, konut fiyat endeksi ve Amerikan Doları ilişkisine baktığımızda Türkiye’deki konut fiyatlarının beklenenin altında performans gösterdiği sonucuyla karşılaşmaktayız.

Grafik: (2010-2025 arası Amerikan Doları bazında Konut Fiyatları Endeksi)
Yabancı Para Enflasyonuna Karşı Kıbrıs’ta Yatırım
Kuzey Kıbrıs’ta yapılan yatırımlar, döviz bazında alım satım yapılıyor olmasının avantajı ile, sizi yalnızca döviz kurundaki artıştan değil, dövizin kendi içerisinde yaşadığı enflasyon karşısında da korumaktadır. Bilindiği üzere yalnızca Türk Lirası değil, Amerikan Doları, İngiliz Sterlini, Euro gibi tüm para birimleri de kendi içerisinde enflasyon yaşamakta ve yalnızca nakit para olarak yapılan birikimler her geçen yıl değer yitirmektedir. Örnek olarak İngiliz Sterlininin performansını incelersek 1989 ve 2025 aralığında yıllık ortalama %2.89 enflasyon yaşayarak değer kaybetmiştir.
Birikim alışkanlığı olan ve yatırım kültürünü bilen kişiler de hiçbir zaman nakit paranın bir güvence sağlamayacağının ve enflasyon karşısında değer kaybedeceğinin farkında olarak yatırımlarını hisse senedi, fonlar, değerli madenler, ve gayrimenkul gibi yatırım araçlarıyla değerlendirmektedir.
Bu bağlamda, üç farklı yatırım aracı olarak aynı dönem içerisinde Türkiye’de gayrimenkul yatırımı, Kuzey Kıbrıs’ta gayrimenkul yatırımı, ve altın yatırımının değer artışını karşılaştırabiliriz.

Tablo ve Grafik: 2019-2024 Arası Yatırım Aracı olarak Altın, Türkiye’de Gayrimenkul ve Kuzey Kıbrıs’ta Gayrimenkul Değer Artışı Karşılaştırması
Türk Lirası’nın dövize karşı değer değişikliklerini elimine ederek daha doğru bir hesaplama yapabilmek adına döviz bazında (GBP) hazırlanan istatistikler incelendiğinde 2019 – 2024 döneminde İstanbul’da yapılan bir gayrimenkul yatırımı için ortalama değer artışı %74, Altın yatırımının değer artışı %121, Kuzey Kıbrıs’ta yapılan bir gayrimenkul yatırımının değer artışı ise %174 değer kazanmıştır.
Tabi ki gayrimenkul yatırımı, altın gibi yalnızca bekleyerek değer kazanan bir yatırım değildir. Gayrimenkulü bir varlık olarak tuttuğumuz süre boyunca kira getirisi alma şansımız da bulunmaktadır. Peki aynı dönem içerisinde Türkiye’nin en hareketli gayrimenkul piyasasına sahip İstanbul ve KKTC’deki herhangi bir gayrimenkulün ortalama kira gelirlerini yine döviz bazında karşılaştırırsak nasıl bir sonuç elde ediyoruz?

Grafik: 2019 – 2024 Arası İstanbul ve KKTC’deki Gayrimenkul Kira Getirisi Karşılaştırılması
İstanbul ve KKTC’deki bir gayrimenkul yatırımının kira getirisi karşılaştırmasını yaparken doğru bir karşılaştırma yapabilmek adına, 2019 ve 2024 arasında metrekare başına ortalama kira geliri rakamlarını baz alarak, 70 metrekarelik bir evin kira gelirini hesaplayabiliriz.
İstanbul’da ortalama metrekare başına kira gelirinin 2019’da 20 TL/m2, 2023 sonuna geldiğimizde ise 182 TL/m2 olarak görmekteyiz. Aynı dönemde KKTC’deki ortalama kira geliri 24,47 TL’den (2019) 220,22 TL’ye (2023 Sonu) yükselmiştir. Nominal değer artışı olarak KKTC’deki gayrimenkul kira gelirleri her halükarda daha çok kazandırmış olsa da asıl fark, 2019-2023 arasında her yılın enflasyon rakamına göre, enflasyondan arındırılmış olarak döviz bazında kira gelirlerini karşılaştırdığımızda ortaya çıkmaktadır.

Grafik: 2019 – 2024 Arası Yıllık Enflasyondan Arındırılmış olarak İstanbul ve KKTC’deki Gayrimenkul Kira Getirisi Karşılaştırılması
Bilindiği üzere bu yıllarda ayrıca Türkiye’de yasal düzenlemeler ile kira artışlarına limit getirilerek enflasyon oranının altında artış yapılmasına izin verilmiştir. Ancak getirilen tavan limit uygulamalarını göz ardı ettiğimiz ve ev sahibinin enflasyon oranında artış yapabildiğini varsaydığımız durumda bile, 2019’da İstanbul’da ev alan birisi 70 metrekarelik bir evinden 2024’e kadar 4 yılda toplamda 12.732 £ karşılığı kira geliri elde etmiştir. Aynı dönemde Kuzey Kıbrıs’a yine 70 metrekarelik bir gayrimenkul için yatırım yapmış bir kişi, İstanbul’daki yatırıma kıyasla döviz bazında %32 daha fazla gelir elde ederek 4 yıl sonunda 16.858 £ kira geliri almıştır.
Döviz üzerinden yapılan işlemler, amortisman sürelerinin kısalığı ve kira getirilerinin dövize endeksli olması, “Kıbrıs’ta ev almak mantıklı mı?” sorusuna verilebilecek ekonomik yanıtları güçlendiriyor.
Kuzey Kıbrıs’ta Gayrimenkul Amortisman Süreleri (Yield Oranları)
2024 sonunda güncel amortisman sürelerine bakıldığında Kuzey Kıbrıs’ta yatırım yapılan bölgeden bağımsız olarak ortalama amortisman süresinin döviz bazında 15,4 yıl olduğu görülmektedir.

Grafik: 2024 Sonu Verilerine Göre Kuzey Kıbrıs’ta Bölgeler Bazında Uzun Vadeli Kiralama Güncel Amortisman Süreleri (İngiliz Sterlini olarak hesaplanmıştır)
Türkiye geneline bakıldığında da gayrimenkul yatırımında en çok tercih edilen 20 il için bu sürenin yine 15,4 yıl olduğunu görmekteyiz.

Tablo: 2024 Sonu Verilerine Göre Türkiye’de İller Bazında Uzun Vadeli Kiralama Güncel Amortisman Süreleri (Türk Lirası Olarak Hesaplanmıştır)
Ancak Türkiye ve KKTC’deki amortisman süreleri arasındaki rakamları değerlendirirken unutulmamalıdır ki, Kuzey Kıbrıs’taki amortisman süreleri döviz bazında hesaplanırken Türkiye’deki amortisman süreleri Türk Lirası bazında hesaplanmaktadır.
Türkiye ve Kuzey Kıbrıs’ta yatırım amaçlı alınan bir konutun yalnızca nominal değer olarak bakıldığında, konut toplam fiyatına göre iki ülkedeki yatırım için başlangıçta yıllık ortalama getiri (yield) olarak %6,49’dan (15,4 Yıl) başladığını görüyoruz.
Makalenin bir önceki bölümde sunulan 2019-2024 arası kira gelirleri karşılaştırmasını tekrar inceleyerek amortisman sürelerini hesapladığımızda ise Kuzey Kıbrıs’ta yapılan bir gayrimenkul yatırımının Türkiye’deki bir gayrimenkul yatırımına göre her yıl %6,4 daha hızlı dönüş sağladığını söylemek yanlış olmayacaktır.

Tablo: Gayrimenkul Amortisman Süresi olarak Türkiye ve KKTC Arasında Yıllık Reel Getiri Karşılaştırması
Enflasyondan arındırılmış reel getiriyi hesaplamak için basit bir hesap yaparsak, değer artışından bağımsız olarak aynı süre içerisinde Kuzey Kıbrıs’taki bir yatırımın Türkiye’deki bir yatırıma göre yine daha karlı olduğunu ve %68,3 daha fazla getiri sağladığını görebiliriz.
Kuzey Kıbrıs’ta Konut Kredisi ile Yatırım ve Avantajları
Geçtiğimiz yıllarda Türkiye’de belirli dönemlerde sağlanan düşük faizli konut kredisi kampanyaları olsa da, artık bu kampanyaların genellikle ilk evini almayı düşünen veya belirli bir gelir seviyesinin altında olan kişilere yönelik sınırlı oranda oluşturulduğunu görmekteyiz. Dolayısıyla, ilk evini almayı düşünen kişiler dışında, konut kredisinin sağladığı kaldıraç avantajı ile gayrimenkul yatırımı yapmayı tercih eden birçok kişi için artık bu kampanyalardan faydalanmanın çok da mümkün olmayacağını söylemek yanlış olmayacaktır. Buna ek olarak, Türkiye’de bahsedilen kredi kampanyaları dışında, güncel konut kredisi uygulamaları incelendiğinde enflasyonu yavaşlatma amacıyla getirilen düzenlemeler ile bankaların kısıtlı limitlerle, reel konut fiyatlarına kıyasla çok küçük oranlarda kredi sağladığı görülmektedir.
Kuzey Kıbrıs’taki konut kredisi uygulamalarına bakıldığında ise yine Türk Lirası olarak kullanılan kredilerde, kredi kullanacak kişinin aylık taksitleri ödeme gücü yeterli olduğu sürece reel konut fiyatının %80’ine kadar, bir üst limit olmadan kredi verilebildiğini görmekteyiz.
Türk Lirası’ndaki güncel faiz oranları birçok kişi için geçtiğimiz yıllara kıyasla yükselmiş durumdadır. Ancak burada asıl sorulması gereken soru, hangi faiz oranından sonra konut kredisi kullanmak mantıklı hale gelmektedir? Konut yatırımı kararını değerlendirirken, bu yatırımın kısa vadeli olmadığı unutulmamalıdır. Türkiye’de geçtiğimiz 60 yıla bakıldığında ortalama enflasyon oranının %35,4 olduğundan bahsetmiştik. Elbette ki kısa vadeli enflasyon artışları ve düşüşleri yaşanabilir. Ancak bu kadar uzun vadede oluşmuş istatistikler kısa vadeli gelişmelerden bağımsız olarak, uzun vadede kendini tekrar etmeye devam eder. Basit bir hesaplama ile yıllık %35,4 enflasyon karşılığında, bu oranın aylık olarak %2,95’e geldiğini görebiliriz. Dolayısıyla, Türk Lirası konut kredisi olarak 2,95 veya altında alacağınız her orandaki kredi, günün sonunda size ekstra getiri sağlıyor olacaktır.
Özellikle bu kredi stratejisini yukarıda verdiğimiz verilere uygun şekilde, döviz bazında da değerlenecek ve kira getirisi sağlayacak bir yatırım aracıyla uyguladığınız durumda yatırımınızdan daha da hızlı dönüş alacağınız yadsınamaz bir gerçektir. Elbette ki burada aklınızda canlanacak ilk soru, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları Kuzey Kıbrıs’ta konut kredisi kullanabilir mi olacaktır. Evet, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları da Kuzey Kıbrıs’ta Türk Lirası olarak 120 aya kadar konut kredisi kullanabilmektedir. Buna ek olarak, eğer döviz geliriniz varsa daha düşük faizlerle döviz kredi kullanma seçeneğiniz de bulunmaktadır.
Türkiye vatandaşlarının da kullanabildiği kredi olanakları ve uzun vadeli ödeme planlarıyla birlikte değerlendirildiğinde, “Kıbrıs’ta ev almak mantıklı mı?” sorusu, hem bireysel kullanım hem de yatırım amaçlı düşünenler için çok daha olumlu yanıtlar alabiliyor.
Kuzey Kıbrıs’ta Yatırım için Hangi Bölge Tercih Edilmeli?
Yazımızın genelinde anlattığımız üzere Kuzey Kıbrıs’ta yatırım yapan kişilerin birçok farklı stratejisi ve alım amacı olabilir. Ancak genel hatlarıyla değerlendirdiğimizde, klasik anlamda bir konut yatırımı ve uzun vadeli kiralama modelinde düşünülen yatırımlar için Girne, Lefkoşa, Gazimağusa gibi düzenli olarak Kuzey Kıbrıs’ta yaşayan kişilerin bulunduğu bölgelerde şehir merkezlerinden yatırım seçenekleri tercih edilebilir. Yatırım modelimizi biraz daha değiştirerek hem kendimiz yılın belirli dönemlerinde gelerek keyifle tatil yapabileceğimiz hem de kısa vadeli kiralama modeli ile turizm kiralaması için uygun olan bir yatırım düşünüyorsak, İskele bölgesi tercih edilebilir. Eğer yatırım amacımız uzun vadeli değer kazanımı üzerine daha yatkın ise, ve kira getirisi noktasında çok yoğun ve ciddi bir beklentide değilsek Esentepe bölgesi güzel bir seçenek olarak değerlendirilebilir. Kıbrıs’a yerleşmek ve burada hayatımızı devam ettirmek istiyorsak elbette ki kişiden kişiye değişen beklentiler olsa da genel anlamıyla kuzey sahil şeridinde Alsancak, Çatalköy, Ozanköy, Lapta, ve güney sahil şeridinde Yeniboğaziçi, Ötüken, Boğaz gibi bölgeler tercih edilebilir.
Farklı yaşam tarzlarına uygun bölgelerin varlığı, yatırım motivasyonuna göre şekillenebilecek stratejilere alan açıyor. Bu çerçevede, “Kıbrıs’ta ev almak mantıklı mı?” sorusu, bölgesel tercihlere göre esneklik kazanıyor.
Kuzey Kıbrıs’ta Yatırım için Hangi Konut Tipi Tercih Edilmeli?
Kuzey Kıbrıs’ta yaşamayan, ancak Kıbrıs’a yatırım yapmayı düşünen birçok kişinin en çok düştüğü yanlış algılardan birisi adada yapacağı yatırımı Türkiye veya diğer ülkelerdeki gibi değerlendirerek aslında ihtiyacı olmayan büyüklüklerde evler almaya çalışmasıdır.
Elbette ki kalabalık bir aile olarak yaşamak için Kuzey Kıbrıs’a geleceksek daha fazla odaya sahip, daha geniş evler veya müstakil villalar tercih edilebilir. Ancak Kıbrıs’ta yaşamayı düşünmüyorsanız, büyük konut tiplerinde yapılan yatırımlar sizi daha çok limitlemekte ve daha küçük konut yapılarına göre yatırımınızdan elde edeceğiniz performansı düşürmektedir. Eğer yalnızca kiralamak ve/veya tatil evi olarak kullanmak amacıyla bir gayrimenkul yatırımı yapılacaksa birçok yatırımcı için stüdyo (1+0), 1+1, veya maksimum olarak 2+1 dairelerin çok rahatlıkla yeterli olacağı söylenebilir. Çünkü, gayrimenkulünüzün boyutu büyüdükçe tatil evi olarak kullanacaksanız kontrolünü ve bakımını sağlamanız zorlaşmakta olup, kira getirisi bakımından da kiralama şansınız ve kira oranınız düşmektedir. Dünyadaki gayrimenkul kiralama trendlerine ve nüfus gelişimine de baktığımızda, birçok ülkede nüfusun her geçen gün daha fazla bireyselleştiğini ve konutlarda daha küçük gruplar halinde yaşamaya başladığını görüyoruz. Dünyadaki bu değişim, Kuzey Kıbrıs’ta da aynı şekilde etkisini göstermektedir. Dolayısıyla, gelecekte kendi kullanımınız ve yaşamınız için özellikle bir planınız bulunmuyorsa, yatırım ve kira getirisi amacıyla alacağınız 3+1 konutlar veya daha geniş müstakil yapılar, birçok kiracı ve tatilci için kiralamaya ihtiyaçlarının olmadığı büyüklükte, onlara yalnızca ekstra finansal yük, temizlik süresi, kullanım ve bakım masrafı getirecek konutlar olarak görülecektir.
Kuzey Kıbrıs her geçen gün daha fazla kişinin dikkatini çekmekte ve birçok farklı açıdan gelecekle ilgili önemli bir seçenek sunarak hayatlarına etki etmeye devam eden, fakat detaylı olarak araştırma yapan kişiler için de her zaman doğru bilgiye ulaşmanın kolay olmadığı bir yerdir. Bu yazımızda, çevrenizden ve başka kaynaklardan edinebileceğiniz genel bilgilerin aksine, yıllar içerisinde gelişen verileri sahadaki uzun süreli tecrübemiz ile birleştirerek Kuzey Kıbrıs’a kapsamlı bir bakış sunmak istedik.
Tüm bu veriler ışığında, gerek yatırım, gerekse yaşam planları açısından Kuzey Kıbrıs ciddi bir alternatif olarak öne çıkıyor. Bu durumda, “Kıbrıs’ta ev almak mantıklı mı?” sorusu sadece bir düşünce olmaktan çıkıyor, iyi analiz edilmiş bir karar haline dönüşüyor.
Eğer siz de Kuzey Kıbrıs’ta yatırım sürecini kendi ihtiyaçlarınıza, beklentilerinize göre doğru bir şekilde analiz ederek, doğru soruları birlikte sormak ve farklı yatırım senaryolarını görüşmek isterseniz +90 533 821 6648 numarayı arayabilir veya Whatsapp‘tan mesaj göndererek bizden destek alabilirsiniz.
Araştırmada Yararlanılan Kaynaklar:
- https://www.endeksa.com/tr/analiz/turkiye/endeks/satilik/konut
- https://mayor.lacity.gov/news/lapd-releases-end-year-crime-statistics-city-los-angeles-2023
- https://aoav.org.uk/2024/londons-2023-murders-examined-key-figures-in-the-uk-capitals-homicides
- https://www.berlin.de/en/news/9550225-5559700-number-of-criminal-offences-increased-in.en.html
- https://www.ktto.net/wp-content/uploads/2021/09/2020-2021-Milli-E%C4%9Fitim-Bakanl%C4%B1%C4%9F%C4%B1-%C4%B0statistik-Y%C4%B1ll%C4%B1%C4%9F%C4%B1.pdf
- https://www.emu.edu.tr/en/news/news/emu-ranks-as-the-first-in-trnc-in-the-times-higher-education-rankings/1206/pid/5040
- https://neu.edu.tr/yakin-dogu-universitesi-times-higher-education-tarafindan-dunyanin-en-iyi-ilk-300-universitesi-arasinda-gosterildigi-fizik-bilimleri-bilgisayar-bilimleri-ve/
- https://www.emu.edu.tr/tr/dau-hakkinda/akreditasyonlar-denklikler-siralamalar-uluslararasi-uyelikler-ve-sertifikalar/597
- https://en.wikipedia.org/wiki/Commonwealth_of_Independent_States
- https://en.wikipedia.org/wiki/Middle_East_and_North_Africa
- https://www.forbes.com/sites/kathleenpeddicord/2023/11/27/3-places-to-enjoy-a-rich-retirement-in-europe-from-1575-a-month/
- https://www.altid.org.tr/bilgi-hizmetleri/turkiye-tesis-kapasitesi-2024/
- https://pio.mfa.gov.ct.tr/cografi-bilgiler/
- https://www.ankara.gov.tr/genel-cografya-ve-yeryuzu-sekilleri
- https://tr.tradingeconomics.com/turkey/inflation-cpi
- https://tr.tradingeconomics.com/turkey/housing-index
- https://tradingeconomics.com/united-kingdom/inflation-cpi
Kıbrıs’ta Ev Almak Mantıklı mıdır?
Tüm veriler, analizler ve pratik örnekler ışığında bakıldığında; gerek yatırım getirisi, gerek yaşam kalitesi, gerekse uzun vadeli potansiyel açısından Kıbrıs’ta ev almak mantıklı mı? sorusuna yanıt arayanlar için tablo oldukça net. Kuzey Kıbrıs, sunduğu ekonomik avantajlar, güvenli sosyal yapısı, eğitim ve turizm olanaklarıyla yalnızca bugünün değil, geleceğin de güçlü alternatiflerinden biri olarak öne çıkıyor. Bu nedenle ister bireysel yaşam, ister yatırım odaklı düşünün, Kuzey Kıbrıs’ta yapılacak bilinçli bir gayrimenkul alımı; finansal güvenceniz ve yaşam konforunuz açısından mantıklı ve stratejik bir adım olabilir.